90'lı yıllarda doğdum, video oyunlarının en çılgın evrim tarihine tanıklık ettim.
Çocukken, babamın omuzuna yatarken o sarı küçük topu labirentte fasulye yemek için kontrol ettiğini izlediğimi hatırlıyorum - evet, tam olarak "Pac-Man" döneminden bahsediyorum. Ekranda o kare kare pikseller, o zamanlar sihirli gibi görünüyordu. Kimse, birkaç yıl sonra bodrumun bizim çete için bir savaş alanı haline geleceğini tahmin edebilirdi.
O zamanlar en çılgın şey neydi? Gece yarısı bilgisayar kasalarını bir araya getirip, ağ kablosu ile yerel ağ oluşturup, sonra "Halo"da sabaha kadar çarpışmak. Klavye sesleri, patlama efektleri, takım arkadaşlarının haykırışları bir arada, şimdi düşündüğümde o saf mutluluğu gerçekten kopyalamak zor. 2D piksellerden birinci şahıs nişancı oyunlarına, ardından çeşitli sanal gerçeklik deneyimlerine geçiş, oyun dünyasının değişim hızı korkunçtu.
Daha da abartılı olan şu ki - şu anda bütün spor salonu seyircilerle dolu, dev ekranda profesyonel oyuncuların hareketleri oynatılıyor, spikerin sesi kısıldı. E-spor gerçekten bir rekabet alanı haline geldi. O yıllarda bodrumdaki birkaç eski bilgisayarın bağlı olduğu yerel ağın, bugünkü bu kadar büyük bir endüstriye dönüşeceğini kim düşünebilirdi?
Bu otuz yıl boyunca, piksel kareler ışık izleme teknolojisine evrildi, tek oyunculu oyunlar bulut bağlantısına dönüştü, oyun eğlenceden mesleğe dönüştü. Bu zaman diliminde geriye dönüp baktığımızda, her evrimin teknolojik patlamanın noktaları üzerine basıldığını görüyoruz. Peki, bir sonraki durak ne olacak? Belki daha sürükleyici sanal dünya, belki de tamamen hayal edilemeyen yeni bir biçim.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
9 Likes
Reward
9
5
Repost
Share
Comment
0/400
StablecoinSkeptic
· 11-04 20:45
Eh, sonuçta hepsi birer pazar tuzağı.
View OriginalReply0
LayerZeroJunkie
· 11-04 20:44
İlk yedikleri fasulye karakteri gerçekten krallık düzlemidir.
90'lı yıllarda doğdum, video oyunlarının en çılgın evrim tarihine tanıklık ettim.
Çocukken, babamın omuzuna yatarken o sarı küçük topu labirentte fasulye yemek için kontrol ettiğini izlediğimi hatırlıyorum - evet, tam olarak "Pac-Man" döneminden bahsediyorum. Ekranda o kare kare pikseller, o zamanlar sihirli gibi görünüyordu. Kimse, birkaç yıl sonra bodrumun bizim çete için bir savaş alanı haline geleceğini tahmin edebilirdi.
O zamanlar en çılgın şey neydi? Gece yarısı bilgisayar kasalarını bir araya getirip, ağ kablosu ile yerel ağ oluşturup, sonra "Halo"da sabaha kadar çarpışmak. Klavye sesleri, patlama efektleri, takım arkadaşlarının haykırışları bir arada, şimdi düşündüğümde o saf mutluluğu gerçekten kopyalamak zor. 2D piksellerden birinci şahıs nişancı oyunlarına, ardından çeşitli sanal gerçeklik deneyimlerine geçiş, oyun dünyasının değişim hızı korkunçtu.
Daha da abartılı olan şu ki - şu anda bütün spor salonu seyircilerle dolu, dev ekranda profesyonel oyuncuların hareketleri oynatılıyor, spikerin sesi kısıldı. E-spor gerçekten bir rekabet alanı haline geldi. O yıllarda bodrumdaki birkaç eski bilgisayarın bağlı olduğu yerel ağın, bugünkü bu kadar büyük bir endüstriye dönüşeceğini kim düşünebilirdi?
Bu otuz yıl boyunca, piksel kareler ışık izleme teknolojisine evrildi, tek oyunculu oyunlar bulut bağlantısına dönüştü, oyun eğlenceden mesleğe dönüştü. Bu zaman diliminde geriye dönüp baktığımızda, her evrimin teknolojik patlamanın noktaları üzerine basıldığını görüyoruz. Peki, bir sonraki durak ne olacak? Belki daha sürükleyici sanal dünya, belki de tamamen hayal edilemeyen yeni bir biçim.