Bir başka ada endüstrisi toplantısı daha sona erdi. Dönüş uçuşundayken, aklımda bu birkaç gün boyunca gördüklerim ve duyduklarım tekrar tekrar dönüp duruyor, ama bir yerlerin pek de doğru olmadığını hissediyorum.

Geçen yıl başka bir adada benzer bir etkinliğe katılmıştım; o zamanlar gelenlerin çoğu araştırma raporları yazan, içerik üreten eski yüzlerdi. Bu yıl ise farklı bir yer seçildi ve salonda aniden tanımadığım birçok yüz belirdi—komisyon kazanmak için çalışanlar, yeni kullanıcı çekmek için uğraşanlar, emir verip emir alanlar, hepsi geldi. Dahası, bu kişiler doğrudan ürün VP’siyle yüz yüze görüşüp ihtiyaçlarını anlatıyor, sahada ilgili iş birimlerinin yöneticileriyle anında karar alabiliyorlar.

Dürüst olmak gerekirse, sektörün oyun tarzı değişti.

Birkaç önde gelen platformla görüştüm, onların şu anki ürün tasarımı, kullanıcı büyüme stratejileri ve marka yönetimi yaklaşımlarının tamamının “kullanıcı kazanımı ve komisyon” etrafında döndüğünü fark ettim. Bu işin öncelik seviyesi o kadar yüksek ki, kullanıcı deneyimiyle neredeyse eşit konumda. Eskiden pazarlama departmanı çalışanlarının geri bildirim toplaması ve katman katman iletmesi yöntemi tamamen çöpe atıldı—şirketlerin her bir iş birimi yöneticisi doğrudan sahaya iniyor, cüzdan, meydan, sözleşme gibi alanlarda, hatta bazı niş ürünlerin takım liderleri bile satışa çıkmış durumda.

Birkaç yıl önce bir platformun pazarlama temsilcisi sayısı üç-beş kişiydi, şimdi internette rastgele arama yaparsanız, onlarca açıkça görünen çalışan bulabilirsiniz. Ayrıca, offline etkinliklerde de bir sürü kişiyle karşılaşıyorsunuz.

Katılım gerçekten artmış olsa da, tanıdık eski yüzler azalmaya başladı. Salonda İngilizce ve Güneydoğu Asya dillerini konuşan katılımcıların sayısı belirgin şekilde arttı; sektörün daha geniş bölgelere yayılmaya başladığını görebiliyoruz. Bu aslında iyi bir gelişme, sonuçta pazar yeni kanlara ihtiyaç duyuyor. Sadece, geçen yıl birlikte piyasa durumu üzerine tartıştığımız birkaç arkadaşın bu yıl emekli olduğunu veya geçici olarak ara verdiğini, Twitter ve diğer sosyal platformlarda pek aktif olmadıklarını görünce içimde biraz burukluk oluyor.

Piyasa rekabeti giderek kızışıyor, akıllı paralar hızla akıyor, emir verip komisyon kazanmak en kârlı iş haline geliyor—bu değişimlerin arkasında hem fırsatlar hem de elenmeler var. Bilinmez, gelecek yıl bu zamanlarda tekrar görüşürsek, kaç yeni yüz göreceğiz, kaç kişi ise tamamen bu çevreden silinmiş olacak.