Franklin Templeton sonunda harekete geçti.

Bu, BlackRock ile doğrudan rekabet edebilen köklü varlık yönetimi devi, Hong Kong'da ilk tokenleştirilmiş fon ürününü duyurdu - zamanlama çok doğru, Hong Kong'un finansal teknoloji stratejisi yayımlandıktan henüz bir hafta geçmedi.

Fon kendisi Lüksemburg'da kaydedilmiştir, alt varlık ise kısa vadeli Amerikan tahvilleridir, ancak tüm yatırım payları zincir üzerinde taşınmıştır. Yatırımcılar geleneksel kağıt sertifikalar almazlar, bunun yerine gerçek hisse senetlerini temsil eden somut zincir üzerindeki token'ları alırlar.

Bu, geçmişteki "blok zinciri kılığına girmiş" ürünlerden tamamen farklı. Önceki fon payları yalnızca banka veya aracı kurum sistemlerinde işlem görebiliyordu, şimdi ise 24 saat boyunca zincir üzerinde alım satım yapabilirsiniz. Daha doğrudan olanı, Franklin’in USDC ile alım ve satım işlemlerini desteklemesi, zincir üzerindeki ve dışındaki işlemlerin tamamen entegre olması - işte RWA (gerçek dünya varlıkları) böyle olmalı.

Veri düzeyinde de dayanıklıdır: Franklin'in ABD'deki benzer ürünü FOBXX, şu anda 410 milyon dolarlık bir yönetim ölçeğine ulaşmış olup, BlackRock'un BUIDL'ından sonra dünyanın en büyük ikinci tokenleştirilmiş fonudur. Şimdi Hong Kong versiyonu resmi olarak yayına girdi, bu da Asya pazarına bir kapı açtı.

Daha dikkat çekici olan, arka plan hareketleridir. Hong Kong'un yeni açıkladığı beş yıllık finansal teknoloji planında, "AI + blok zinciri ile finansal altyapıyı yeniden yapılandırma" ifadesi açıkça belirtilmiştir. Franklin'in bu zaman diliminde sahneye girmesi, belli ki yalnız başına bir çaba değil - bu, politika sinyali ile Wall Street sermayesinin eş zamanlı rezonansıdır.