Açıkça söylemek gerekirse, bu 9 günlük deneyim beni biraz şaşırttı. 8000U'dan hesabın 1 milyonU'yu aşmasına kadar, bu his tam olarak bir lunapark treni gibi - heyecan verici, ama kalbinin güçlü olması lazım.

Hikaye 10 Ocak'tan başlıyor. O gün aslında oldukça rahat bir şekilde, ZEC 500 seviyesinde bir alım emri vermiştim, pek büyük bir beklentim yoktu. Sonuçta bu coin sanki bir katalizör tarafından ateşlenmiş gibi, bir anda 648'e fırladı. Havanın kötüye gittiğini görünce hemen pozisyonumu kapattım, 70.000 U böylece cebime girdi. O anda gerçekten biraz sersemlemiştim, şansımın aşırı iyi olup olmadığını sorguladım.

İkinci gün biraz havaya girdim, dürüst olmak gerekirse. 580'de ZEC'de kısa pozisyon açtım, o anda fiyatın çok yükseldiğini düşünüp düzeltme gerektiğini hissetmiştim. Beklemediğim bir şekilde bu coin gerçekten derin bir düşüş yaşadı ve 450 civarına kadar gitti. Pozisyonumu kapattığımda, 460.000 U hesabıma geçti, elimde biraz titreme oldu—heyecandan değil, bu paranın gerçek olmadığından korktuğum için.

Sakinleştikten sonra dikkatimi BTC'ye yönlendirdim. Büyük pizza 95264 seviyesindeydi, geri çekilme alanı olduğunu düşündüm ve kısa pozisyon açtım. O gece neredeyse hiç uyumadım, ekrana bakarak büyük kırmızı çubuğun nasıl düştüğünü izledim. Gece yarısı 91000 civarına düştüğünde, birkaç pozisyonu kademeli olarak kapattım. Sabah uyandığımda, hesabımda 400.000 U daha vardı.

Bu 9 gün rüya gibi geçti, ama rakamlar gerçek. ZEC'deki iki işlem büyük ölçüde şansa bağlıydı, BTC'deki işlem ise biraz teknik bir değerlendirme olarak sayılabilir. Şimdi geriye dönüp baktığımda, aslında kritik bir anda açgözlü olmadığım için oldukça şanslıyım - kar almak her zaman pozisyona direnmekten daha mantıklı.

Kripto pazar böyle, fırsatlar ve riskler bir arada. Bazen bir karar, hesabınızdaki rakamları altüst edebilir. Ama gerçekten, bu tür ani yükseliş ve düşüş temposunu herkes kaldıramaz.